Blog

18 YIL HAVALİMANINDA GEÇEN BİR YAŞAM

Mehran Karimi Nasseri havaalanındaki lakabıyla ‘Sir Alfred’  1945 doğumlu bir İran vatandaşı. Babası doktor, 6 çocuklu bir ailenin oğlu.

23 yaşında annesinin gerçek annesi olmadığını öğrenerek büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

Tarihler Eylül 1973 Eylül ayını gösterirken Birleşik Krallık’a geldi. Bradford Üniversitesi’nde Yugoslavya hakkındaki çalışmaları üzerine üç yıl orada kaldı.

1977 yılında Muhammed Rıza Pehlevi’ye karşı yapılan protestolara katılan Sir Alfred önce tutuklandı ardından pasaportsuz şekilden İran’dan sınır dışı edildi.

Geçen bu süreçte farklı ülkelere başvurdu. Aradan geçen 4 yılın ardından 1981’de Belçika’daki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından mülteci statüsü aldı.

Sir Alfred, 1988-2006 yılları arasında Roissy-Charles-de-Gaulle Havalimanı’nda Terminal 1 içinde yaşayan bir İranlı, burada kaldığı dönemde kırmızı bir bankta uyudu, personel tesislerinde duş aldı ve havaalanı çalışanlarıyla arkadaş oldu.

(FILES) In this file photo taken on August 12, 2004 Mehran Karimi Nasseri sleeps early in the morning, in the terminal 1 of Paris Charles De Gaulle airport. – Mehran Karimi Nasseri, a political refugee who lived over 18 years in Paris’ Roissy-Charles de Gaulle airport and inspired director Steven Spielberg’s “The Terminal”, died, aged 77, at Roissy-Charles de Gaulle airport’s terminal 2F, as reported to AFP by airport officials. (Photo by STEPHANE DE SAKUTIN / AFP)

Her sabah erkekler tuvaletinde tıraş olabilmek için 05:30’da uyandı. 18 yıl kaldığı süre boyunca bagajını hep yanında gezdirdi. Terminal 1’de zamanını kitap okuyarak, günlük yazarak ya da ekonomi okuyarak geçirdi.

Hikâyesi yıllar içinde ün kazandıktan sonra, Nasseri’ye önce Belçika, ardından Fransa tarafından vatandaşlık teklif edildi, ancak o, artık İran mirasından vazgeçmiş ve İsveç’te doğmuş bir İngiliz vatandaşı olduğunu iddia ederek kendisine gönderilmemiş olması nedeniyle evrakları reddetti. İngiliz yetkililerle olan yazışma mektuplarından birinde yer alan Sir Alfred Mehran dışındaki ismini imzalamayı reddetti.

Roissy-Charles-de-Gaulle Havalimanı’nda zamanının çoğunu terminal 1’in alt katındaki kırmızı bir bankta geçirdiği, havaalanı personelinin ara sıra verdiği yemek kuponları dışında bağış ve hediyeleri reddettiği bildirildi.

Hayat hikayesi 2003 yapımı olan “The Terminal” filmine ilham oldu.

2004’te Nasseri’nin otobiyografisi “The Terminal Man” yayınlandı. Nasseri tarafından İngiliz yazar Andrew Donkin ile birlikte yazıldı

Nasseri’nin hikayesi, başrolünü Jean Rochefort’un oynadığı 1994 Fransız filmi Tombés du ciel’de ilham kaynağı oldu ve uluslararası platformda “Lost in Transit” adıyla yayınlandı.

Fransız gazetesi Libération, Nasseri’nin yaşamını filmden kazandığı parayla sürdürdüğünü aktardı.

Charles de Gaulle Havalimanı yetkilileri Eylül 2022’de Terminal 2’ye geri döndüğünü ve 2 Kasım 2022’de Charles de Gaulle Havalimanı’nda kalp krizinden öldüğünü belirtti. Ayrıca yetkililer Nasseri’nin üstünde birkaç bin euro nakit bulunduğunu da belirtti.

2003 yılında bir gazetecinin, hayatının 15 yılını havaalanı terminalinde kaybettiği için kızgın olup olmadığı sorusuna şu cevabı vermişti: “Kızgın değilim. Sadece annemle babamın kim olduğunu bilmek istiyorum.”

Furkan Polat

Neither ever, nor never

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu